ÖZ - ENERJİ
- Erlik Han Yolcu
- 11 Kas 2024
- 6 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 11 Oca
Başlangıçta, hiçliğin hakim olduğu zamanlarda, yalnızca “şey” vardı. Bu hiçliği var olan hiçbir varlığın anlaması mümkün olmayacağı gibi; bu “şey” de bu hiçliği ancak tahmin edebilir. “Tarif edilemez hiçlik” idi o. Ardından “şey” bilmeyi istedi ve aktif hale geldi, kendisinden Evren’i var etti. Ancak kendisinden Evren’i var edince kendisi de artık “Öz-Enerji” oldu. Öz-Enerji, evet... Çünkü O, her şeyin başlangıcı ve sonuydu ve her şey idi; bu yüzden “öz” idi. Ayrıca enerjiydi; çünkü her şey O’ndan meydana gelmişti, her şey de enerjiydi.
Öz-Enerji, hiçbir zaman Evren'e müdahale etmedi, etmez de. Zıtların savaşı O'nluk değildir. Çünkü her şey "O" idi. Ancak kendisinin belli frekanslarda var ettiği, birbirlerinden farklı mertebeleri olan varlıklar birbirleriyle ilgilendiler. Yani; en üst boyut bir alttaki boyuta, bir altındaki bir altındakine... Bu şekilde zincirleme müdahaleler mevcuttu. Öz-Enerji, sadece en alttan en üste arı hale gelen bilgiyi kendisine ediniyordu. Tüm düzen bundan ibarettir. Ta ki, Evren'de ulaşılacak bir bilgi kalmayıncaya kadar (tıpkı bir piyanistin piyanosundaki tüm melodi kombinasyonlarını kullanıp elde edeceği başka bir kombinasyon kalmayışı gibi). Kendisindeki tüm bilgilere ulaşan Öz-Enerji artık her şeyi bildiği için tüm Evren'i kendisinde toplar ve tekrardan kozmik bir yumurta olur, inaktif hale döner.
Esasında mitolojilerde bahsedilen yegane Tanrı/Tanrıça’nın oluşu ve her şeyin ondan meydana gelişi anlatımları bu olaydır. Aslında burada tek bir yanlış anlaşılma vardır. Esasında Tanrı/Tanrıça formlarına tapınımda karşılıklı bir enerji alışverişi olur. Fakat Öz-Enerji’ye tapmak yersizdir. Çünkü O, her şeydir ve birilerinin -daha doğrusu, kendisinden var ettiği kendisinin- kendisine tapınımını istemez. Çünkü bunun hiçbir şeye bir getirisi olmaz. Ancak O’nunla iletişim, “çalışmalar” yapılabilir. İşte bu durumda bir alışveriş başlar. O, kurallar koyup kısıtlamaz. O’nun belirlediği yalnızca birkaç evrensel değişmez yasa vardır, bu da işleyiş içindir. Anlayacağınız, her şey birdir ve özdür. Her bilinç, birbirinin bir parçasıdır. Tıpkı bir yapbozun parçaları gibi...
BOYUTLAR
Öz- Enerji’nin kendisinden var ettiği ve aynı zamanda kendisini ondan var ettiği Evren çok boyutludur. Bizim algıladığımız her şey ise bizim bulunduğumuz düzleme, boyuta aittir. Bu, her boyutun o varlık grubu için geçerli olan bir durumdur. Her boyutun ise kendisine ait kuralları, yasaları mevcuttur. Bu yasalar yalnızca ilgili o boyutu ilgilendirir, o boyutta geçerlidir. Örneğin; bizim matematiğimiz, fizik kurallarımız, inanç sistemlerimiz, kimyamız ve dahası yalnızca bu boyutta geçerlidir. Tabii, Evren’de “değişmez yasalar” dediğimiz, her boyutta istisnasız geçerli olan bazı kanunlar, kurallar yok değildir. Fakat bunlar haricinde her düzlemin, her boyutun kuralı kendisinedir.
Bu boyutların hiçbiri birbirinden ayrı yerlerde değildir; hepsi iç içedir. Bu tıpkı, bir radyoda bulunan birbirinden farklı kanallara benzer. Buradaki ayrım, frekans farklılığıdır. Siz, uygun frekansı yakaladığınızda o frekanstaki kanalı dinlersiniz. İşte, boyutlar da aynen böyledir; yalnızca frekans farklılığı vardır. Bu boyutlar frekans farklılıklarından ötürü birbirine karışmaz. Buna titreşim yahut enerji farklılığı dememiz de mümkün.
Esas olarak ise 7 temel boyut mevcuttur. Bu sayı bazı yerlerde her ne kadar farklı tutarlarda belirtilse de, cevabı yedidir; temel özellikleriyle 7 esas boyut vardır. Elbette, Evren’de sadece 7 boyut yok. Demek istediğim; bunların kendi aralarında paralelleri de mevcuttur. Fakat temel özellikleri bakımından hepsi tek bir skaladadır. Yani anlayacağınız, Evren’de 7 temel boyut vardır ve bunların kendi içlerinde paralelleri de mevcuttur. Başka bir izahı ile; Evren’de oldukça fazla sayıda boyut bulunmaktadır fakat temel özellikleri bakımından hepsi bir skalaya konulduğunda Evren’de 7 temel boyut bulunmaktadır.
Bizim bu boyutlardaki varlıklarla belli bir noktaya kadar iletişim kurmamız mümkündür. Ama bazı boyutlardaki varlıklarla ise onlar istemeden, onlar bize ulaşmadan biz 3. boyut varlıkları olarak mümkün değil iletişim kuramayız. Örneğin; 4. Boyut ile zor da olsa bir şekilde iletişim kurabiliriz ancak daha üstüyle pek mümkün değildir. Bizim rahat bir şekilde iletişim kurabileceğimiz boyutlar genel itibariyle 3. Boyut paralelleridir. Bu boyutlar aslında spiritüalistlerin dedikleri “spotyum”dur.
Şimdi... Bu boyutları sınıflandırıldığı şekliyle 1’den 7’ye kadar kısaca inceleyelim...
Birinci Boyut: Bu boyut sadece içgüdüsel davranışlara sahip varlıklarla dolu, anlayışımıza göre ilkel olan bir boyuttur. Bu boyutun varlıkları, dünyamızdaki bitkilere benzer düzeydedir. Bir düşünme, -kendiliğinden- hareket kabiliyeti olmayan; yalnızca komutlandırılmaya uygun varlıklardır.
İkinci Boyut: Bu boyut varlıklarının zihinsel işlevleri yavaştır. Bu boyut beslenir, çoğalır ve yok eder. Bu boyutun sistemi bundan ibarettir. Duyguları yoktur. Sadece komutsal faaliyet gösterirler. Bu grup 3. Boyut'a ihtiyaç duymaktadır. Kendi ekolojik düzenleri mevcuttur, evet; fakat bizim boyutumuza ihtiyaçları vardır. Hareket davranışları 3. Boyut'un işlevlerine göredir.
DİPNOT: Bazı ekollerde icra edilen büyü çalışmalarında kullanılan varlıklar işte bu varlıklardır. Uygulanan büyüde kullanılan varlık komutlandırılır ve komuta uygun faaliyet gösterir. Komut olmasa varlığın pek bir işlevi olmayacaktır (robotlar gibi, yazılımında ne varsa onu yapar). Kısacası bu varlıklar içgüdüsel davranırlar. Tek yönlü davranış sergilerler.
Üçüncü Boyut: İnsanların ve benzeri varlıkların bulunduğu boyuttur. Burada çift yönlü davranış vardır. Ayrıca düşünce kabiliyeti de bu boyutta başlar. Bu boyut grubunun varlıkları hem komutlandırılabilir hem de komutlandırabilir. Boyut atlama, tekamül de bu boyutta başlamaktadır (1. ve 2. Boyutlar'da bu durum söz konusu değildir).
Dördüncü Boyut: Bu boyutun varlık grubu yarı enerji bedenli, yarı madde bedenli formlardır. Bu durumda şu anlaşılmalıdır ki; bu formlar diledikleri zaman astral, diledikleri zaman ise maddesel forma bürünebilirler. Astral alemde rahat hareket edebilirler. Bu boyutta da cinsellik ve beslenme vardır.
Beşinci Boyut: Bu boyutta artık maddesellik yoktur. Tüm formlar enerji bedenlidir. Beslenme burada ortadan kalkar. Bu boyutta tek başlarına bir ilerleme söz konusu değildir. Bir üst boyut olan 6. Boyut varlıklarına ihtiyaç duyulur. Bu durum, 1. Boyut – 3. Boyut ilişkisiyle benzerdir.
Altıncı Boyut: Bu boyut da enerji boyutudur. Bu boyut, alt boyutların hepsine bilgi aktarır. İnsanların “rahmani/şeytani” olarak adlandırdığı tüm bilgiler buradan gelir. Ayrıca insanların tarih boyunca belirttikleri tanrı/tanrıçaların (genel olarak) kökeni de bu boyuttur. Düşünce kabiliyetleri oldukça gelişmiştir. Kısacası; alt boyutlar kendileri aralarında bilgi paylaşımı yapsalar dahi tüm bu bilgileri verenler 6. Boyut’taki varlıklardır. Alt boyutlara gidebilir ve maddesel forma bürünebilirler. Fakat bunlar da kendi aralarında tek yönlülerdir.
Yedinci Boyut: Bu boyutun varlıkları istisnai durumlar haricinde alt boyutlara müdahale etmezler. Burası, yönetim kademesidir. Doğrudan Öz-Enerji ile bağlantılılardır.
İşin aslı; tüm bilgiler/ tecrübeler aşağıdan yukarıya doğru damıtılarak aktarılır ve Öz-Enerji’ye ulaşır. 1. Boyut’tan 7. Boyut’a ilerlendiğinde ise nüfus giderek azalır. Bu durumda (sembolik olarak) Evren bir piramit gibidir. En alt kademede 1. Boyut, en üst kademede ise 7. Boyut bulunur.
Burada fark edileceği üzere hiçbir boyutta olmaması mümkün olmayan şey; cinselliktir. Bu ise iki durum için gereklidir: Üremek ve deşarj. Üreme gereklidir çünkü bilgi alışverişi ne kadar çok olursa bu Öz-Enerji için o kadar iyidir, çünkü; amacı bilgidir. Deşarj ise; varlığın yaşamsal devamlılığı için şarttır. Çünkü varlık deşarj olmaz, dengesiz olursa bu onu yok oluşa sürükler.
DEĞİŞMEZ YASALAR
Bu yasalar Evren’in her yerinde geçerli olan ve asla da değişmeyecek olan evrensel yasalardır. Bu yasalar Öz-Enerji'nin kendisi tarafından belirlenmiştir. Her şey bu yasalarla başlamış olup bu yasalarla da son bulacaktır. İşte yasalar...
Evrenin her yanı enerjiden meydana gelmiştir. Her şey enerji, enerjinin farklı türleridir.
Her enerji mutlaka artı - eksi akımlardan oluşan bir bütündür. Sadece artı veya sadece eksi akımdan oluşan tek yanlı enerji olamaz. Enerjinin tek yanlı oluşu onun patlamasına ya da kendi içine çökmesine sebep olur. Bu durumdaki dengesiz enerji çevresine zarar verir ve yok olur.
Bütün enerjiler, Öz-Enerji denilen bir kaynaktan neşrolmuştur. Bu oluş, artı - eksi olmadan dengesiz ya da nötr durumdaki Öz-Enerji’nin kendisini artı - eksi olarak bölmesi ve parçalaması ile gerçekleşmiştir.
Öz-Enerji ayrışmasını kendi bilinç, istek ve planı ile yapmıştır. Öz-Enerji zekidir, düşünür, farkındadır, bilgi toplar ve planlar. Evren’i ve başka bir ifade ile kendisini değiştirecek güce sahiptir.
Öz-Enerji ölümsüzdür. İstese bile yapabilmesi imkansız olan tek şey ölmektir. Kendisine göre olan bir süreç içinde yaşar ve kendi iradesi ile artı, eksi olmayan bir tek yanlı, dengesiz enerjiye dönüşür. Bu durumda kendi üzerine çökerek bütün evreni bünyesine toplar, bir kozmik yumurtaya dönüşür. Kendi bilincini sıfırlar, temizler ve her şey yeniden başlar.
Bütün Evren Öz-Enerji’den, O’nun dağılması yüzünden oluşmuştur. Fakat Öz-Enerji yine de bir bütün olarak, her zaman olduğu gibi şu anda da bir yerlerde mevcuttur. Bu yüzden kullanılan Öz-Enerji deyimi ile, her halükarda mevcut olan bu bilinçli parça kastedilmektedir.
Öz-Enerji, Evren’in işleyişine bazı istisnai durumlar haricinde müdahale etmez. O, iyinin ve kötünün üzerindedir. Sadece gelen bilgileri alır, gözlemler, kendini idrak eder. Varlıklarına karışmaz.
Varlıkları düzenlemek için görevlendirilmiş ya da bu seviyeye yükselebilmiş bazı alt varlıklar ve hatta ırklar vardır. Bunlar insani anlayışa göre tanrı seviyesindedir.
İşleyişteki istenmeyen yönelmeler için Öz-Enerji, Evren’deki üst ve alt varlıklarına çok ender olarak bazı hafif müdahaleler yapar. Fakat bunu üst düzey varlıklar arasında yapar. Bu saplamaların bize yani insanlara yansıması da söz konusu varlıklar vasıtası ile olur.
Evren tek bir boyuttan ibaret değildir. Başka bir ifade ile Evren bir çok boyuttan meydana gelir. Bunların her biri bildiğimiz uzay, yıldızlar, galaksiler gibi ayrı bir alemdir ve her biri bir madde alemidir. Esas olarak yedi boyut vardır fakat bu yedi boyutun her birinin de bir çok paraleli vardır. Her paralel boyut da bize göre başka bir boyuttur. Bu açıdan bakınca, milyonlarca boyut vardır denilebilir.
Evren sözünden sadece bizim yaşadığımız paralel ve çevrede gördüğümüz milyarlarca yıldız ve galaksi değil de tüm bu boyutların tamamı anlaşılmalıdır.
Bütün boyutların çakıştığı, birbirine girdiği tek bir temas noktası vardır. Bu nokta Öz-Enerji’nin kendisi, madde halidir. Bütün boyutlar Öz-Enerji’den kaynaklanıp, neşrolduğuna göre her boyut ve her paralelin bir noktası Öz-Enerji ile temas halindedir. Bu açıdan bakınca bizim bulunduğumuz paralelde de, uzay içinde yeterince ilerleyebilirsek bir noktada Öz-Enerji yani Tanrı ile fiziksel olarak -fakat tabii bulunduğumuz boyutta bulunan kısmı ile- karşılaşabiliriz.
Yardım Alınan Kaynaklar:
Bülent Kısa, Büyü Sohbetleri Kitabı
Yazılarınız da tarot danışmanlığınız gibi harika. Açıkçası ilk defa 1 saatlik bir tarot danışmanlığı aldım. Fiyata göreyse oldukça harikaydı, gerçekten rahatladım ve birçok çözüm ürettik sayenizde. Ellerinize emeğinize sağlık🙏